Hasta Haklari Aktivistleri Dernegi

Haberler

Sağlık Sektörü ve Hak İhlâllerindeki Haberler

Paran yoksa düşür!

Kanama şikâyetiyle özel bir hastaneye giden 2 aylık hamile Fikriye Bozkurt’tan tedavi için 3 bin lira masraf istendi. Kendisinden istenilen parayı ödeyemediği için tedavisi yapılmayan Bozkurt eve geldikten 2saat sonra düşük yaptı. Oysa 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı kanun hamilelere müdahaleden para talep edilmeyeceğini açıkça söylüyor. Bozkurt ailesi dava açtı. Bursa’da doğal yollardan çocuğu olmadığı için 5 yıl boyunca tedavi olan Fikriye Bozkurt, 2012 yılında özlemini çektiği bebeğine hamile kaldı. Bozkurt 17 Mayıs 2012 tarihinde 2 aylık hamile iken kanama geçirince, eşi Muhammed Fatih Bozkurt tarafından saat 23.00 civarında Özel Bahar Hastanesi’nin acil servisine götürüldü. 42 liralık muayene ücreti alan hastane, Fikriye Bozkurt’u muayene ettikten sonra hastanın acil olarak hastaneye yatırılması gerektiğini bildirdi. İddiaya göre hastane yönetimi aileden tedavi için yaklaşık 3 bin lira isteyince ödeme gücü olmayan Muhammet Fatih Bozkurt eşini alarak evin yolunu tuttu. Sancıları giderek artan Fikriye Bozkurt, 2 saat sonra yüksek kanama nedeniyle düşük yaptı. Bunun üzerine Muhammet Fatih Bozkurt, hamile olan eşini geri çeviren hastane ile ilgili 18 Mayıs 2012 tarihinde Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’ne şikâyette bulundu. Ancak 2 yıl süren inceleme sonrasında İl Sağlık Müdürlüğü hastanenin hiçbir suçunun olmadığını belirterek dosyayı kapattı. Bunun üzerine Bozkurt ailesi 15 Ocak 2014 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak suç duyurusunda bulundu. Bozkurt ailesi ayrıca, kendilerinden tedavi ücreti isteyen hastaneyi 29 Ocak’ta da Bursa SGK İl Müdürlüğü’ne şikâyet etti. Hastane: Para abartılıyor Doktorlar tarafından eşinin muayene edilmesinden sonra tedavi için kendisinden para istendiğini söyleyen Muhammet Fatih Bozkurt şöyle konuştu: “Bölgede tek kadın doğum uzmanı doktor sadece o hastanede vardı. Biz de orayı tercih ettik. Ancak muayene sonrasında önüme 5 sayfalık bir sözleşme koydular. Sözleşmeye göre tedavi için gerekli olan paranın yüzde 90’ını karşılamak zorundaydım. Tahmini rakamın 3 bin lira civarında olduğunu söylediklerinde biz de bu tedaviyi karşılayamayacağımızı söyledik. Eve geldikten iki saat sonra eşim düşük yaptı. 5 yıllık tedavimiz boşuna gitmiş oldu.’’ Muayene sonrasında hastadan tedavi için belli bir ücretin talep edildiğini, ancak bu ücretin 3 bin lira olmadığını söyleyen hastane yönetimi ise şu açıklamada bulundu: “Yasa gereği sigortalı bile olsa her hastadan belli bir ücret alınır. Biz de bu hastadan tedavi için bir miktar ücret istedik. Ancak bu miktar abartıldığı gibi 3 bin lira civarında değildir. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından inceleme yapıldı ve hastanemizin kusurlu bir davranışı olmadığı anlaşıldı.’’ ‘Tedavinin yapılmaması hasta haklarına aykırı’ Hasta Hakları Derneği Başkanı Orhan Demir ise dernek olarak bu tarz şikâyetlerle sıklıkla karşılaştıklarını söyledi: “Sağlık Uygulamaları Tebliği’ne (SUT) göre, ‘doğumsal anomaliler’ çerçevesinde verilen sağlık hizmetleri için özel hastaneler vatandaştan ilave ücret alamazlar. Hastaların sosyal güvencesi veya ödeme gücü yok diye geri çevrilmesi Sosyal Güvenlik Kanunu başta olmak üzere hasta haklarına, acil tedavi hizmetleri yönetmeliği, Başbakanlık’ın yayımladığı acil genelgesi ve SUT hükümlerine aykırıdır. Yasalara aykırı işlem yapılmasından dolayı ölümle sonuçlanan bir işlem nedeniyle sağlık müdürlüğünün ilgili hastaneyi suçsuz bulması konunun gerektiği gibi sorgulanmadığını ortaya koymaktadır. Diğer yandan hastane TCK hükümleri çerçevesinde anne açısından yaralama suçu da işlemiştir. Istırap çeken bir hastaya müdahale etmemek müdahale için para şartını ortaya koymak da etik kuralları acısından suçtur.’’

KANUN NE DİYOR? Kadının ‘Ben hamile olabilirim’ demesi bile yeterli

1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 15. Maddesi, ‘Analık Hakkı’nı tanımlıyor. 5510 Sayılı Kanununun 63 ve 67. maddeleri analık muayene, tetkik, tahlil, doğum ve verilen ilaçlar konusunda para almak bir yana, kadınlardan provizyon bile istenemeyeceğini açıkça ifadeedilmektedir. Yani bir kadın SGK ile sözleşmesi olan veya olmayan özel-kamu hangi hastaneye giderse gitsin “Ben hamileyim veya hamile olduğumu düşünüyorum bu sebeple de muayene ve tahlil yaptırmak istiyorum” diyorsa, bütün hastaneler SGK’sı olsun ya da olmasın derhal muayene, tahlil ve tedavilerini yapmak zorundadır. Kanun gereği hamilelik muayene ve tedavisi hastane yönetimi tarafından SGK’ya yollanır ve tedavi masrafları SGK tarafından karşılanır.

Haber: İDRİS EMEN / Arşivi

Etiketler...