Hasta Haklari Aktivistleri Dernegi

Haberler

Sağlık Sektörü ve Hak İhlâllerindeki Haberler

GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN KARAR "SEZARYEN"

Hasta Hakları Aktivistleri Derneği olarak hazırladığımız “Geri Dönüşü Olmayan Karar Sezaryen” başlıklı raporumuzu ağustos 2009’da basınla paylaşmıştık. Kamuoyunda büyük ses getiren raporumuz Sağlık Bakanlığı tarafından da dikkate alınmış akabinde sezaryen için kabul edilebilir kriterlerin yeniden gözden geçirileceği, hatta yasal bir düzenleme yapılacağı, kadınların sırf ağrı korkusundan sezaryeni tercih etmelerine engel olabilmek adına “suda doğum” yönteminin yaygınlaştırılacağı gibi bazı projelerin başlatılacağına dair haberler gündeme gelmiştir. Sayın başbakan’ın yaptığı açıklama gecikmiş ancak yerinde bir açıklamadır. Tüm dünya bugün sezaryene karşı savaş açarak, sezaryen oranlarını Dünya Sağlık Örgütünün tavsiye ettiği oranlara (%15-18) düşürmeye çalışırken ülkemizde bu oranların giderek artması toplum tarafından da bir kültür olarak yerleşmesine neden olmuştur. 2005 yılında %25 olan sezaryen doğum oranı 2008’de %32, bugün ise %45 olduysa bir yerlerde yanlış yapılan bir şeyler var demektir. Sezaryen doğum anne ve/veya bebeğin hayatını kurtarma ameliyatı olmaktan çoktan çıkmış adeta bir doğum modası olmuştur. “üç yıldır bu konuyla ilgili yoğun çalışma yürütüyoruz” diyen Bakanlık bu süreçte ne yap(ma)mıştır: ·         Uygulamadan sadece bir ay sonra sezaryen oranı yüksek olan hekimlere uygulanan inceleme ve meslek içi eğitim görevlendirmeleri durdurulmuştur! Sayın başbakanın açıklaması üzerine sezaryen oranı yüksek olan hekimleri eğitime alacaklarını açıklayan bakan acaba kaç ay sonra bu açıklamasını rafa kaldıracaktır? ·         Kadınların sırf ağrı korkusundan sezaryeni tercih etmelerine engel olabilmek adına “suda doğum” yönteminin yaygınlaştırılacağı açıklanmıştır. Ancak suda doğum sağlık uygulama tebliğinde İlave ücret alınabilecek istisnai sağlık hizmetleri arasında sayılmış olup maliyeti yüksek bir yöntemdir. Bu yöntem için gerekli fiziki koşullar sağlanabilecek midir? Bu hizmetten kaç kişinin yararlanması öngörülmektedir? ·         Toplumda gereksiz sezaryen doğumun riskleri konusunda hiçbir bilgilendirme çalışması yapmadan “bilgilendirilmiş rıza formlarını dikkatle okumalıdır” demekle bakanlık bu sorumluluktan kurtulabilecek midir? Sayın bakan bu formların ameliyathane odasında “bebeğinizin kalp atışları zayıfladı” uyarıları ile okunduğunu bilmemekte midir? Gerek tıbbi gerek manevi olarak insanlık geleceği için bir tehdit haline gelen “sezaryen Sağlık Bakanlığımızca yeterli ölçüde ciddiye alınmamış sonuç olarak iki çocuktan biri sezaryene mahkum edilmiştir. Dünyada gereksiz sezaryenin hem bebek hem de anne adayı için barındırdığı riskler tekrar tekrar anlatılırken, ülkemizde bu yönde başlatılan girişimlerin ya hiç hayata geçmediği ya da -ani bir dönüşle- başlatılan uygulamalardan vazgeçildiğini görmekteyiz. Sonuç olarak;
  • Sezaryen bir “kurtarma operasyonu” olmaktan çıkmış, hekimler ve toplum nezdinde normal doğumun yerini almaya başlamış,
  • Sezaryenin toplumda ağrısız doğum şekli olarak yansıtılması ile kadınlar yaradılışlarında olan bir güçten korkutulmaya başlanmış,
  • Kadınların doğurganlıkları kontrol altına alınmaya başlanmış, bu şekilde bir doğum kontrol yöntemi oluşturulmuş,
  • Hastaneler bu işi ticari ranta çevirmiş,
  • Doğal olmayan bir yöntemle dünyaya gözlerini açan bebekler başta solunum sıkıntısı olmak üzere bir dizi sağlık sorunuyla karşı karşıya bırakılmış,
  • Sadece normal doğumda salgılanan ve bir “sevgi kokteyline” benzetilen hormonlardan mahrum kalan, daha doğduğu anda bu büyülü dokunuştan mahrum bırakılan bir nesil oluşmaya başlamışken,
Bizler Hasta Hakları Aktivistleri olarak Sağlık Bakanlığının sezaryen konusundaki bu tutarsız duruşundan bir an önce sıyrılarak sezaryen konusuna ciddiyetle yaklaşmasını, hızla artan bu oranların kontrol altına alınabilmesi için gerekli eğitim ve projelerin biran önce hayata geçirilmesini, bebeklerin sadece normal doğumda tadabildikleri sevgi kokteylinden mahrum kalmadan dünyaya gelebilmelerini arzu ediyor, Sağlık Bakanlığını göreve davet ediyoruz.

Etiketler...