Hasta Haklari Aktivistleri Dernegi

Haberler

Sağlık Sektörü ve Hak İhlâllerindeki Haberler

Haklarından habersiz olan hastalar, özel hastanelere boş yere para ödüyor

Hasta Hakları Aktivistleri Derneğine göre; hastaneler, Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği muayene ücretlerinin üzerinde ücret talep ediyor. Ücret alınmaması gereken acil hastalardan dahi ilaç ve tahlil adı altında yüksek paralar alınıyor. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir ise bu konu hakkında; “Ekim ayında hazırladığımız raporda 1823 şikayetin yüzde 24 ü bu yönde. Örneğin; A sınıfı özel bir hastane kendisine ayakta müracaat eden bir hastaya, kardiyolojik muayene yapmışsa bile alabileceği en fazla ücret, katkı payı dahil 42.60 TL’dir. Bu durumda gösteriyor ki hastalar haklarını bilmiyor. Bunun farkında olan özel hastaneler de hastaların bilgisizliğini, mecburiyetini ve çaresizliğini kötüye kullanarak kendilerine haksız ve yersiz kazanç elde ediyorlar” diyerek hastaları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Ödeme gücü yoksa para talep edilemez. Bu kadarla yetinmeyip hastanelerin acil servislerinde de hizmeti parayla sunduklarını belirten Demir; “Öncelikle “Acil Halin” tanımını yapmak gerekiyor. Acil hal; ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren, müdahale yapılmadığında hayatın veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı durum olarak kabul edilmektedir. Acil olarak özel, kamu veya üniversite hastanesine müracaat eden hastaların acil tıbbi müdahale ve tedavileri yapılırken hiçbir surette sosyal güvencesinin olup olmağı veya tedavi masraflarının nasıl karşılanacağı sorgulanmaz. Ödeme gücü yoksa para talep edilemez” diye konuştu. Hasta Hakları birimleri şiddete karşı bir sigorta görevini görmektedir. Son günlerde gündemde olan hastane çalışanlarına uygulanan şiddet konusunda konuşan Demir; “Hekime yönelik şiddeti kınıyoruz. Sebep ne olursa olsun şiddet asla kabul edilemez. Ve şiddet kendi içinde adli bir vakadır. Hasta haklarının tam ve eksiksiz olarak uygulanması, şiddetin azalmasını sağlayacaktır. Birçok sağlık çalışanı kendilerine yönelik uygulanan şiddetin nedenlerini hasta haklarına bağlamaktadır. Oysa Şiddet küresel bir olgudur, hasta hakları yokken de şiddet olmuştur. Bu açıdan Hasta Haklarının şiddeti artırdığı söylemi dayanaksızdır ve iyi niyetli bir söylem değildir. Aksine Hasta Hakları birimleri şiddete karşı bir sigorta görevini görmektedir” dedi. Şiddetin genel nedenleri olarak ekonomik sıkıntılar. Hastane çalışanlarına uygulanan şiddeti hasta ve hasta yakınları açısından değerlendiren Demir; “Yaptığımız araştırmalarda şiddetin genel nedenleri olarak ekonomik sıkıntılar, sosyo-kültürel problemler, kişilerin devlet ve adalet istemine güvensizliği, medyanın yanlı ve yanlış yönlendirmeleri gibi hususlardan oluştuğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti; bu konuya sağlık çalışanları açısından bakarsak; tedaviden memnuniyetsizlik, hekime olan güven problemi, hasta hekim arasındaki parasal ilişki, muayene sırasında fazla bekleme, kendisine saygılı davranılmadığının düşünülmesi, hastanın zamanına saygı gösterilmemesi, hastaya yeterli süre ayrılmaması, kötü haber alma, muayene sırasında ihmal edilme düşüncesi, şiddet uygulayan kişinin alkol ve uyuşturucu etkisinde olması, sağlıkta dönüşüm projesinin oluşturduğu problemler, niteliksiz ve kalitesiz hizmet üretimi gibi nedenler de etkili oluyor” diye ekledi. Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ni (SABİM) kaldırmak hasta hakları ihlalidir. Son olarak SABİM’ in kaldırılması konusunda konuşan Demir; “SABİM; sağlık sisteminin işleyişiyle ilgili her türlü soru, sorun, eleştiri, öneri gibi hususların iletildiği ve hızlı bir şekilde cevaplandığı bir birim olmalıdır. Sistemin bu şekilde işleyişi hizmetlerin verimliliğinin artmasını, sorunların eş zamanlı çözülmesini ve kurum içi özdenetimi sağlayacaktır. Diğer yandan SABİM hattının hekimlere yönelik şiddeti arttırdığı, yapılan şikayetlerin asılsız ve gerçek dışı olduğu, bu yolla hekimlerin itibarsızlaştırıldığı, asılsız ve gerçek dışı şikayetler yüzünden sağlık çalışanlarının şiddete maruz kaldığı ve hatta öldüğü iddiaları asılsız ve iyi niyetli değildir. SABİM tarafından hasta hakları kurullarına yöneltilen şikayetler kurul tarafından önce araştırılır. Daha sonra şikayet eden kişinin doğruluğu araştırılır. İlgili sağlık çalışanlarından bilgi istenir. Gerekli soruşturma yapıldıktan sonra kurul Hasta Hakları yönetmeliği ve uluslararası hasta hakları belgeleri çerçevesinde Hasta Hakkı ihlali var yada yok diye karar verir. Yani süreç hukuka uygun olarak işler” diyerek eleştirilere cevap verdi. Demir; ”Öte yandan SABİM’e yapılan müracaatların bir kısmının gereksiz olduğu ve filtrelenmesi gerektiği görüşüne de katılıyoruz. SABİM hak aramanın kolay bir yoludur. Hastanın derdini veya şikayetini en kolay ve en pratik yoldan ifade edebilmesi demek olan SABİM hattını kaldırmak hasta hakları ihlalidir. SABİM hattını kaldırmak Anayasal bir hak olan dilekçe ve şikayet etme hakkının kolay kullanımının engellenmesi demektir” dedi. 20.02.2013 - Arzu Tören

Etiketler...